Kung Fu Panda 3 Filmine Gittik

Haftasonunda ailecek birşeyler yapalım istedik. Eh hava da baya soğuk olunca en iyisi sinemaya gitmekti. Sinemadaki filmlerin çoğu komedi Türk filmleriydi. Doğrusu pek de içimi açmadılar. Özellikle "Bir Baba Hindu" nasıl bir film ismi öyle yahu. Çok yaratıcı (!)...

Neyse efendim biz de Kung Fu Panda 3' e gittik. Daha önce 1. ve 2. sini izlemiş ve çok beğenmiştim. Herhangi bir beklentiyle gitmesem de bu filmini de çok beğendim.

Dediğim gibi çocuk filmi diye beklentisiz gitmiştim filme... Ama ilk dakikadan itibaren dikkatinizi çekmeyi başarıyor ve film bitimine kadar aynı heyecanla izlemeye devam ediyorsunuz.

Konusu ise şöyle:

CM101MMXI FUNDAMENTALS

Cem Yılmaz çok zekice bir karar vererek stand up gösterisini sinemaya taşıdı. Şehrimize gelecek mi bilet kalacak mı 100-150 TL çok değil mi diye sorular olmadan bir sinema bileti fiyatına tüm yurtta istenilen zamanda izlenebilecek. Bir nevi sürümden kazanma:)

Cem Yılmaz ı çoğu kişi gibi ben de sıkı takip eder ve çok severim. İlk oyunu bir tat bir doku yu canlı izleme fırsatım oldu. İkinci gösterisi CMYLMZ ise her canım sıkkın olduğunda dvd den tekrar tekrar  izlediğim bir gösteri. Zaten onun üstünde stand up gösterisi yapan yok derken bir de filmleri vardır ki ben en çok Hokkabaz ı severim.

Neyse efendim bu kısa tarihçeden sonra bu gösteriye de kesinlikle beğeneceğimi düşünerek gittim. Oyunun ismi CM101MMXI Fundamentals... 

Anneler ve Kızları ( Mother And Child ) / Film

Yine bir kadın filmi Anneler ve Kızları. 2009 ABD yapımı bu film 125 dakika sürüyor. Birden fazla anne ve kız hikayesini ele alıyor gibi görünse de sonrasında bütün hikayeler birleşerek büyük bir dram çıkıyor ortaya. Annesine ölene kadar bakan bir kadın, kızını arayan bir kadın, çocuğunu evlatlık vermek isteyen bir anne, evlat sahibi olamayan bir kadın ve annesi, kendini aile bağlarından koparmış başarılı bir iş kadını... Bütün bu kadınların bir yerde anne kız ilişkilerine dayanan dramları ya da umutları günlük hayatta tanık olduğumuz ya da yaşadığımız olaylarla sarmalanıp anlatılıyor. Annelik, kızlık hangi duygularla yaşanıyor, hangi çatışmaları içinde barındırıyor sakin sakin ortaya koyuyor bu film. Hem anne hem kız olan kadınların iki farklı duyguyu nasıl yaşadığına tanık oluyoruz inandırıcı oyunculuklarla. Ben sevdim... Bu soğuk günlerde kadın kadına izlenebilecek duygusal güzel bir film. İyi Seyirler

Jane Austen Kitap Kulübü (The Jane Austen Book Club) / Film

Evet sadece film afişinden etkilenip aldım filmi yoksa ne duymuşluğum ne görmüşlüğüm vardı. 2007 Amerikan yapımı bu film 106 dakika sürüyor. Konusu ise şöyle: "Kalifornya'da yaşayan beş kadın ve tanıştıkları bir erkek, Jane Austen kitapları konusunda tartışmaya başlarlar. Tartışma öyle bir noktaya gelir ki, oyunu sürdürmeye kararlı bu altı kişi 21. yüzyılda Austen'in kitaplarını kendi ilişkilerinde sahnelemeye başlarlar. Sylvia 20 yıl sonra kocası onu üç çocuğuyla terk ettiğinde şok geçirecek, en iyi arkadaşı Jocelyn kendisini köpeğiyle birlikte yapayalnız bir hayat süren kadın olarak bulacak, Fransızca öğretmeni Prudie kocası dışında başka bir adam tutkuyla bağlanacak, bir çok defa evlenmiş Bernadette mutluluk için bir şans daha arayacaktır. Genç bilimkurgu fanı Grigg ise beş romanın tek erkek kahramanı olacaktır."

İzlenmesi Gereken Filmler

  O kadar çok film var ki... Aralarında hayran kaldığım çok az film oluyor rasgele izlediğim filmlerden. Bu yüzden yine kendime göre bir liste yaptım. İzlemem gereken çok övülen filmler bunlar. İzledikleriniz varsa yorumlarınızı bekliyorum. İşte filmler:

BAZILARI SICAK SEVER (1959)

Aşkım Benim ( Bel Ami ) / Film

Afişinde Uma Thurman ı görünce filmi merak ettim bir de Alacakaranlık tan tanıdığımız Robert Pattinson un başka bir filmde nasıl rol aldığını görmek istedim doğrusu. Film, Guy de Maupassant'ın Güzel Dost adlı romanından filme uyarlanmış. 1 saat 42 dakika süren filmin konusu ise şöyle:

Georges Duroy (Robert Pattinson), beş parasız ama yakışıklı, bekar ve oldukça çekici bir askerdir. Yoksul hayatından kurtulup zengin Paris sosyetesi içine girmeye kararlı olan Duroy, bunun en kolay biçimde asilzadelerin eşlerini baştan çıkartarak mümkün olduğunu keşfeder. Başta kendisini himayesine alanların eşleri olmak üzere genç yaşlı çıkarı olan tüm kadınları 'mutlu eder'. Fakat içlerinden birini Clotilde de Marelle diğerlerinden daha farklı sevecektir...

Uzatmalı Nişanlım (The Five-Year Engagement) / Film

Uzun yıllardır Abd yapımı romantik komedilerden artık kusacağımız gelse de bu film diğerlerinden bir tık ileride olmuş. Bu tür film için 2 saat 4 dakika gibi uzun bir sürede çok fazla yok yok çok çok fazla olay seyrediyorsunuz. Sanki iki üç film bir arada gibi:) Oyuncular iyi iş çıkarmıştı, kız güzeldi erkek inandırıcıydı, hikaye oldukça gerçekçiydi. Abartılı duygusallık yoktu ve beklediğimin üstünde bir espri anlayışı vardı. Sonlara doğru sıkılabilirsiniz ama sıkıcı bir film değil kesinlikle sadece mutlu son biraz uzun sürüyor. Konusunu aktarayım hemen:

Kasablanka (Casablanca) / Film

Kitaplarda izlediğim planı filmlerde de uygulamaya çalışıyorum yani mutlaka izlenmesi gereken, dilden dile dolaşan filmlerden izlemeye çalışıyorum bu aralar. Bunlardan biri de Kasablanka ydı. Nedense bu tür eski Amerikan filmlerini izlemeden önce hep sıkılacağımı düşünüyorum ama hep yanılıyorum. Bu da onlardan biriydi.

Kısaca konusunu kopyalamak istiyorum  sonra yorumlarıma geçeceğim:

Kasablanka, hem unutulmaz bir aşk filmi klasiği olarak hem de Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ın unutulmaz oyunculukları ile kült olmuş bir yapımdır. 2. Dünya Savaşı sırasında Fas’ın Kazablanka kenti, Hitler’den kaçan Avrupa’lılarla rengarenk, çeşitli bir görünüm kazanmıştır. Rick Blaine karakteri, şehrin en popüler barını işletmektedir. Bir gün eski aşkı Ilsa, direniş lideri kocası Victor Laszlo ile birlikte gelir. Rick, Ilsa ve Victor’un şehirden kaçmalarını sağlayabilecek tek kişidir... 

Pamuk Prenses ve Avcı (Snow White and Huntsman) / Film

İtiraf ediyorum bu filmi Charlize Theron ve afişi için izledim. Yoksa Pamuk Prenses hikayesinden bir beklentim yoktu. Ama beklentimin üzerinde diyebilirim film için.

2012 Amerikan yapımı film 2 saat 7 dk sürüyor.

Pamuk Prenses hikayesini değişikliğe uğratarak anlatan bu filmde kraliçe, bu sefer masaldakinden daha savaşçı ve mücadeleci bir Pamuk Prenses le uğraşmak zorunda kalıyor. Ayrıca geyiğin kalbi götürülmüyor kraliçeye bu sefer. Onun yerine geyik Pamuk Prenses in seçilmişliğini göstermek için kullanılıyor. Kraliçenin büyü ile güzel kaldığı sürece güçlü kalmasını temel alan hikayede tabi ki sihirli aynanın bulunması mutlaka gerekir. Ki sihirli ayna bu sefer çok yaratıcı bir şekilde yeniden yorumlanmış ve başarılıydı. İşte bu sihirli ayna sayesinde artık kendisinden daha güzel olan Pamuk Prenses e savaş açan kraliçe var karşımızda.

Marilyn ile Bir Hafta (My Week with Marilyn) / Film

Amerika - İngiltere yapımı 1 saat 36 dakika süren Marilyn ile Bir Hafta filmi en iyi kadın oyuncu ve en iyi yardımcı erkek oyuncu dallarında Oscar a aday olmuş afişinden de gördüğünüz gibi.

Ben de her daim hayatı merak edilen bu kadının hayatına bir yerinden dahil olmak istedim ve güzel olacağını düşündüğüm filmi izlemeye başladım...

Film 23 yaşında iyi bir aileden gelen bir gencin kendini ailesine kanıtlama çabasıyla sinema dünyasına girme isteğiyle başlıyor. Bu şekilde sonunda bir filmde 3. yardımcı yönetmen olarak işe başlıyor. Yani yönetmenin asistanı gibi. Bu film de "The Prince and the Showgirl" adında bir film. Tabi ki bu filmin en önemli özelliği başrolünde dönemin en ünlü yıldızı Marilyn Monroe nun olmasıdır.

Bir Gün (One Day) / Film

Bu filmin kitabı çok meşhurdu bir ara hatırlarsanız. Hemen hemen her sitenin ana sayfasında bu kitabın reklamı dönüyordu. Ancak aşk romanlarından hoşlanmayan ben deniz bari filmini seyredeyim neymiş bu  kadar meşhur olan aşk hikayesi diyerek bu filmi aldım...

2011 Amerika yapımı film 1 saat 48 dakika sürüyor. Ama bana sanki 3 saat sürüyor gibi geldi doğrusu. Tamamen bir klişeler filmi diyebilirim. Daha filmin en başında tanışan esas oğlan esas kızın sevgili olacağını bilerek bütün filmi seyretmek ne kadar sıkıcı! 

Neyse efendim hikayemiz aynı üniversiteden yeni mezun olmuş iki gencin tanışmasıyla başlar. Beraber olmaya karar verirler ancak 'elektrik alamadıkları' için dost olmaya karar verirler. Ancak özgüvensiz , zeki, yalnız kızımız; sosyal, yakışıklı, zengin, yaramaz oğlumuza fena halde aşıktır. Bu aşkla beraber onun dostluğuyla yetinmeye karar verir ve yıllarca görüşürler. 

Hizmetkar Albert Nobbs (Albert Nobbs) / Film

İngiltere , İrlanda yapımı bir film Hizmetkar Albert Nobbs. En iyi kadın oyuncu, en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi makyaj dallarında 2012 de oscar adayı olmuş bu filmi oldukça merak ettim açıkcası. Afişi de benim ilgimi çeken afiş tarzlarından biriydi. 1 saat 54 dakika süren film ayrıca ülkemizde 31.İstanbul Film Festivali'nde Radikal Halk Ödülü’nü kazanan yabancı yapım olmuştu.

Ben film hakkında hiç bir bilgi sahibi olmadan seyrettim ve zevk aldım izlemekten. O yüzden film hakkında hiç bir ipucu vermemeye kararlıyım. Çünkü filmin keyfi ortaya çıkan süprizlerde saklı..

Filmin konusu 19. yy da İrlanda Dublin deki bir otelde geçiyor. Otelde çalışan hizmetkar Albert Nobbs un dramatik hayat hikayesini anlatıyor oteldeki yaşamını temel alarak. Aslında bir karakter filmi diyebiliriz ve başrol oyuncusu çok iyi bir iş çıkarmış doğrusu. 

Sherlock Holmes ve Sherlock Holmes Gölge Oyunları (Sherlock Holmes, Sherlock Holmes A Game Of Shadows) / Film

Sherlock Holmes 2 filmini daha doğrusu Gölge Oyunları nı seyretmeye başladım ancak ilk filmin üzerinden çok geçtiğini fark edince hadi önce onu seyredeyim dedim iyi ki dedim çünkü çoğunu unutmuşum doğrusu.

Hem de böylelikle ikisini karşılaştırmam daha sağlıklı olacak sanırım.

İlk filmde Doktor ve Sherlock bir maceraya katılmak zorunda kalırlar. Özellikle Doktor evlenmek üzere olduğundan artık bu işleri bırakmak istemektedir ancak Sherlock dostunun yanında kalmasını ister.

Kötü adamın planlarını bozma çabaları son hızıyla devam eder ve amaçlarına ulaşırlar. Bu planlar Dünya yı ele geçirmek şöyle dursun biraz Cumartesi gündüz filmleri tadında yani biraz çocuksa gelse de bana izlettiriyor kendini. Ayrıca Robert Downey Jr ( Sherlock Holmes) ve Jude Law ( Doktor) ın performansları şahane. Kıyafetler binalar ayrıca izlenesi. 

Aramızda Bebek Var (Un Heureux Événement) / Film

Bu filmi afişinden eğlenceli klasik bebek yaramazlıklarını anlatan bir ilişki hikayesi zannederek almıştım biraz gülmek için ama hiç de öyle bir film değilmiş.Aslında beklediğimin çok üstünde ve kimi zaman komedi unsurları olsa da aslında  hayatın gerçeklerini anlatan etkileyici bir film.
Film bir aşk hikayesiyle başlıyor. Çekici, zeki, yüksek lisans yapmakta olan bir kız; dvd dükkanı olan, espri anlayışı olan bir erkek... Birbirilerine tutkuyla bağlı olan bu çift bir bebek yapmaya karar verirler ve hikaye başlar...
Mutlu bir olayın mucizeleri dışında ilişkilerine, kendilerine kattıkları, aldıkları kadının gözünden anlatılıyor. Aslında filmin orjinal ismi de Mutlu Bir Olay ancak sanırım benim gibi film eğlenceli sanılsın diye Aramızda Bebek Var olarak değiştirilmiş. Bence orjinal ismi filme daha uygun.

Hayalet Sürücü 2 (Ghost Rider 2) / Film

Sonunda Türkiye de çekildi çekilecek derken film vizyona girdi ve ben ancak izleyebildim. 3D olarak sinemalarda gösterime girdi ancak ben sinemada izleme şansını bulamadım. Daha doğrusu artık sinema salonlarında film seyretmek bana eskisi kadar zevk vermiyor nedense. 

Bu tür filmleri pek seyretmem aslında ama hayalet sürücü 1 i çok beğenmiştim açıkcası. Bu yüzden bir de Türkiye de çekilince bazı bölümleri, merakla bekledim. Ancak bu tür seri filmlerde hep karşılaştığım gibi ilk filmden daha iyi değildi ikinci film...

Kahramanımız bu sefer şeytanla anlaşma yapmış bir kadının oğlunu bulmaya çalışıyor. Oğlanı bulması karşılığında da hayalet sürücü istediğini alacak... Filmi anlatmıyorum çünkü ilkinden kötü olsa da izlenesi bir film. Yine alevler saçan kafasıyla zinciriyle kötü ve karizmatik bir kahraman var bu filmde de. 

Yepyeni Bir Hayat (Yeo Haeng Ja) / Film

Bol ödül aldığını gösteren afişinden etkilenip aldım bu filmi. Beğendim doğrusu ,izleyin derim ben. 2010 yapımı Fransa, Güney Kore yapımı bu film 1saat 32 dakika sürüyor. Imdb puan ı da  7.3/10. İzlemeden film hakkında kısa bir araştırma yaparken Beyazperde de bir eleştiri yazısını çok beğendim. Ben de olsam böyle yazardım diye hiç üşenmeden buraya kopyalıyorum... Daha iyisini yazarsam güncellerim:)

Melis Z. Pirlanti / Beyaz Perde

Yıl 1975, mekan Güney Kore'de bir Katolik yetimhane. Senarist/yönetmen Ounie Lecomte, bu ilk uzun metraj denemesinde kendi çocukluk deneyimlerini biraz olsun değiştirerek beyazperdeye aktarıyor. 9 yaşında bir kız çocuğunun başından geçenleri bize sanki her karede kendimizi onun yerine koymamızı istermiş gibi gösteriyor.

Yaman Çelişki (The Dilemma) / Film

Afişine bakarak bir tür romantik komedi olduğunu düşünmüştüm. Oyuncular da şahane aslında ama film komedi değil daha çok dram ve çok az da komedi var işin içinde... Ama Kevin James in filmlerini genelde beğendiğim için bu filmi seçeyim istedim. Pişman değilim seyrettiğime ama mutlaka izleyin dediğim bir film de değil doğrusu... Ama oyuncuların hepsi birbirinden iyi...Vince Vaughn, Kevin James and Winona Ryder.2011 yapımı bu film 111 dakika sürüyor. Hikaye şu: -spoiler-

İki çok yakın arkadaş otomobil sektörü için bir proje yapmışlar. O da elektrikli araçlara şu otomobil çalıştırırken çıkan gaz sesini monte etmek. Erkekler araba sürerken o çıkan güçlü motor sesine hayran oluyorlar ya anlamadığım şekilde , işte ondan yapmaya çalışıyorlar ve bu proje için büyük bir araba şirketiyle anlaşmak onlara kabul ettirmek için projeyi hayata geçirmeye başlıyorlar.

Ye Dua Et Sev (Eat Pray Love) / Film

Bu filmin kitabını almıştım aslında ama yorumlar beni o kadar vazgeçirdi ki bari filmini seyredeyim diye gidip aldım. Sanırım kitabı uzun felsefi cümlelerle dolu... Filmin nasıl olduğunu anlatmam için hikayesini de anlatmam gerekiyor. Şöyle ki: 

-spoiler -

Orta yaşlarda evli bir kadın ( Julia Roberts ) eşiyle eksik kalan taraflarını dolduramadığını anlar ve bir akşam ilk defa dua eder. Duanın hemen ardından gidip eşine boşanmak istediğini söyler. Nasıl bir ilhamsa hemen karar veriyor duadan sonra. Sonra yaşadığı yoğun ilişkiden sonra bir ilişkiye başlar genç bir oyuncuyla ama onda da "çizgi filmlerde trablenden küçük bir kovaya atlayıp kaybolma " kadar saçma bir durumun içinde olduğunu fark eder. 

Sonra kendini bulmak için İtalya, Hindistan ve Bali ye gider. Tabi bunun için maddi gücü yerinde olması lazım insanın:)

Fanfan / Film

Kitabını okuyunca Fanfan ın filmini de merak ettim doğrusu Belki daha iyidir diye düşündüm aslına bakarsanız. Başrollerinde Vincent Perez ve Sophia Merceau oynuyor. 85 dakikalık bir Fransız filmi. Altyazılı olarak seyredince Fransızca diyalogları duymak insana keyif veriyor doğrusu. Film 1993 te yapılmış. Kitaptan film yapmak zordur herşeyi yansıtmak zordur ama bu kitapta çok az olay olduğu için filmde de aynen kullanılabilir diye düşünmüştüm ama filmde kitabın ana fikrini alıp kendilerine göre işlemişler desem yerinde olur.

Bir iki olayı da kullanmışlar ama ne olayların sırasında kitaba bağlılık var ne de kitabın sonunda...

En Sevdiğim Film

En sevdiğim filmin bu blogta sadece eskiden seyrettiğim için olmaması bana haksızlık gibi geldi. Görüntüleri, müzikleri, hikayesi, küçük mesajları herşeyiyle çok seviyorum bu filmi. Kaç kere izlesem de bıkmam... Çok orjinal bir kurgusu şirin bir durumu var bu filmin...Amelie'nin hayal gücü yarattığı kendine has dünyası ve en önemlisi hayattaki çok tanıdık ayrıntılara yer vermesi beni en çok etkileyen tarafları... İzlemeyenler mutlaka bir izlesin. Ya çok sevecek ya da nefret edeceksiniz. Sonuçları bana da bildirin:) Şimdi bir kaç müzik bir kaç bilgi paylaşmak isterim filmle ilgili...

Amélie (Özgün adı: Le Fabuleux Destin d'Amélie Poulain, Tr.: Amélie Poulain'in Masalsı Kaderi), Audrey Tautou’nun başrolünde olduğu, Jean-Pierre Jeunet filmi. Fransız yapımı bu romantik komedi, Jeunet ve Guillaume Laurant tarafından yazılmıştır. Montmartre’de geçen film, modern Paris hayatının idealize edilmiş, alaycı bir yorumudur.

Konusu:

Amélie Poulain, bir doktor olan babası tarafından diğer çocuklardan, kalp hastalığı olduğu gerekçesiyle, uzak yetiştirilen bir çocuktur. Aslına bakılırsa babasının yanlış bir teşhisidir bu, çünkü Amélie’nin babasıyla kurduğu nadir fiziksel temas babasının sağlık kontrolleriyle gerçekleşmektedir ve bu kontroller sırasında Amélie heyecanlanmakta, kalp atışı hızlanmaktadır. Amélie’nin annesiyse, en az babası kadar nevrotik bir kadındır. Amélie küçük bir çocukken, annesi, Notre Dame Kilisesi’nin tepesinden atlayan bir kadının üzerine düşmesi sonucu vefat etmiştir. Böylece babası daha da sessiz ve silik biri olmuş, kendisini eşi için ilginç bir anıt mezar düzenlemeye adamıştır. Amélie de bu yalnızlığın ortasında kendini eğlendirebilmek için, oldukça ilginç ve derin bir hayalgücü geliştirmiştir.