Eveet 2011’in son kitabını sunuyorum… Bu ay blogum için deneme ayı olması dolayısıyla daha az kitap okudum ama gelecek yıl haftada 1 kitap projemi başlatıyorum. Umarım daha fazlası olur… 2011 bana çok güzel şeyler getirdi..2012’de inşallah dualarımın kabul olduğu bir yıl olur…Herkes yeni yılla ilgili bir şeyler yazıyor ben de yazayım dedim adettendir. Şimdi gelelim kitabımıza…
Olasılıksız kitabını da çok duydum. Zamanında çok satanlar listesini karıştırmıştı ama ben çok satanlar kitaplarını genelde zamanı geçince okuduğum için olasılıksız şimdiye kaldı…
Kitabı okurken kendini klasik Amerikan filmlerinden birinde zannediyor. Dili o kadar basit ki sadece olayları anlatıyor hızlı hızlı…Gerçekten film seyrediyor gibisiniz. Hem dikkatinizi çok fazla kitaba vermeniz gerekmiyor hem de sürükleyici merak uyandırıcı bir yapısı var. Ama karakter olarak, betimleme olarak edebi değeri olarak çok bir şey beklememeniz gerekiyor.
İlk 250 sayfada artık çok sıkılmaya başlamıştım. Sanki çüuc çüuv diyen bir erkek çocuğunun hayalleri gibi geldi. Yazarın silahları, insanların ölümünü ayrıntılarıyla anlatması bana itici geldi açıkçası. İyilik meleği olduğumdan değil tarzı çok yüzeysel geldi bana…
250. sayfalardan sonra artk bilimsel bilgiler ortaya çıkmaya başlıyor ve düğüm yavaş yavaş çözülüyor. Kitabın temel konusunu anlatan sayfalar ilgi çekici oluyor sonra sonra… Bu kadar beğenilmesinin sebebi sanırım film seyreder gibi kitap okumayı sevenler olduğundan kaynaklanıyor. Kitaptaki karakterler, konuşmalar, dövüş sahneleri o kadar Amerikan tarzı ki yıllardır filmlerle enjekte edilen Amerika’dan bir farkı yok…
Sonu ise sürpriz denebilecek bir sonla bitiyor ve kitabı kapattığınızda de javu hakkında düşünüyorsunuz…Haksızlık etmiyeyim karakterlerin birbirine bir şekilde olaylarla bağlanması ve kurgusu güzel..
Kitaba anlattığım gibi bayılmadım açıkçası ama kitap okumayı sevmek isteyen bir erkeğin okuması gereken bir kitap diyebilirim. Diğerleri okumasa da olur:) Yine de sevdiğim bazı bölümleri yazmak isterim…
"...İşte hayatın en güzel tarafı da buydu; her şey olabilirdi, her ne kadar olasılıksız olursa olsun olabilirdi, olasılık dışı olan bir olay mutlaka olurdu." (s.210).
"Eğer bir şey yapabileceğini düşünürsen, aslında bu mümkün olmasa bile yapabildiğini görürsün. Eğer yapamayacağını düşünürsen o zaman da çoğunlukla yapamazsın, çünkü denemezsin bile yapmayı."(s.326)
Mrblar.
YanıtlaSilBen de olasılıksız'dan sonra okumuştum Empati'yi. Olasılıksız kadar beğenmemiştim fakat yine de iyiydi. Eğer okumadıysanız Olasılıksız'ı öneririm.
Blogunuzu beğendik, İyi okumalar ve güzel yorumlar dileriz...
Okuduğum kitap olasılıksız zaten yanlış mı gördünüz acaba. Empati yi daha okumadım ama sanırım daha da az beğeneceğim. Size de ii okumalar
YanıtlaSilben olasılıksızı sevmiştim, dilinin akıcı olması da cabası idi, edebi değer bilmiyorum yaa , edebi değeri çok denilip te hiçbir şey anlamadığım kitaplar da olmuştu:)))çok açık yazdım galiba...blogunuzu beğendim , hayırlı olsun...:)
YanıtlaSiltşk ederim. tabi ki çok beğenilmiş bir kitap o yüzden okudum zaten ama tarzım değilmiş. bir de empati yi almıştım bakalım o nasıl olacak:) iyi okumalar
YanıtlaSilÖylesine biri yanlış görmedim ama bir yanlışlık olduğu kesin. Olasılıksız'ı okuyan birine olasılıksız'ı önermek :)))
YanıtlaSilYeni yorum :))
Ben çok beğenmiştim olasılıksız'ı sonra yazarın ikinci kitabı olan empatiyi okudum o da akıcı ve zevkliydi fakat olasılıksız kadar değil.
oldu heralde :))
evet bu sefer oldu:)
YanıtlaSilOlasılıksız çok güzel bir kitap ben çok sevdim.Zaten böyle değişik konular ilgimi çekiyor olasılıksıza benzer kitaplar biliyorsanız önerirmisiniz :)
YanıtlaSildan brown ihanet noktası nı beğenmiştim ben
Sil