30 Haziran 2012

Parlatılmış Blogum

Eveet yeni görüntümle karşınızdayım. Cicili bicili olsun istedim bu kez sıkılmıştım eski şablondan. Bugün o kadar çok blog keşfettim ki kendimi fikirlerin insanların kelimelerin arasına bıraktım savruldum gittim saatlerce... E güzel bloglara imrenip kendimde de değişiklik yapmam kaçınılmazdı. Yeni eklemeler yaptım artık sağ sütundan istediğim kitap , tiyatro, filmlere ulaşabileceğim blogu taramadan. Bir kaç da sevdiğim fotoğraf ve yazı ekleyince içime sindi bu kez. Siz de sevdiyseniz ne ala:) 

Dolaşırken gördüğüm sevdiğim bayıldığım deli gibi istediğim bir kaç kütüphane göstereceğim size...İyi haftasonları herkese

27 Haziran 2012

Fabrika Ayarlarına Geri Dönüş

Bazen insanın bazı değerleri anlaması için onlardan yoksun kalması gerekir ya dün de benim için öyle bir gündü. Bunalınca bazen gözüm kör oluyor değer verilmesi baş tacı olması gereken yakınlarımı göremiyor abuk subuk insanların dedikleriyle ya da kendi karamsarlığımda vakit kaybedebiliyorum. İşte böyle durumlarda benim en büyük kurtarıcılarım dostlarım oluyor. Dün akşam da bir kız kıza durumu yarattık ve acayip keyifli geçti. Birbirini kıskanmayan, afra tafra yapmayan, espri yapılabilen zeki güzel başarılı arkadaşlarımı görünce dün kendimi çok şanslı hissettim. İyi ki onlar var dedim iyi ki... Uzun zamandır gülmediğim kadar çok güldüm onlarla hatta bi ara sarhoş muyum yahu gülüp duruorum die düşündüm içmediğim halde:) Ama mutlu olmak böyle birşey...

25 Haziran 2012

Sıkı Dostlar ( GoodFellas) / Film

Imdb den yüksek puanlı filmlerimi seyretmeye devam etmekteyim. Bu baabta bugünkü inceleyeceğim film 1990 yapımı Goodfellas. Kısaca bir mafya hikayesi diyebiliriz bu film için. Oldum olası mafya filmlerinden hazetmem aslında. Güç ve para için birbirini öldüren duygusuz adamların hikayesini izlemek bana birşeyler kazandırmadığı düşüncesindeyim. Sırf bu yüzden Godfather serisini bile başlayıp başlayıp sonuna kadar izleyemedim. 

15 Haziran 2012

Sen, Ben ve Aramızdaki Herşey* Mehmet Z. Sungur / Kitap

Uzun zamandır hakkında yazmak istediğim bir kitap daha... Bu kitabın en önemli özelliği her hafta başı çekilişine katıldığım sevgili kitapkurduyumben blogundan kazanmam oldu. Çocuklar gibi şendim doğrusu en güzel hediye benim için kitaplar... 
Yazarı daha önce televizyonda arada bir görüp konuşmalarını beğenmiş ve kitaplarını almak istemiştim. Bu kitap da tam yerinde tam zamanında oldu benim için. Ben de hemen alıp okumaya başladım ve elimden düşürmem mümkün olmadı. Zamanında kişisel gelişim kitaplarını hatmetmiş ve çoğunu beğenmeyen ve artık kişisel gelişim kitaplarını okumaya ara vermiş biri olarak bu kitap beni şaşırttı açıkcası. Çok beğendim...

12 Haziran 2012

Australia (Avustralya) / Film

Eveet bugünkü filmimiz Australia... 165 dakika film... Çok uzun geldi ve ancak 2 parça halinde izleyebildim. Sanki iki film bir arada gibiydi. Tam bitiyor derken başka bir hikaye başlıyor. 
Aslına bakarsanız oyuncular dışında bu filmin pek çekici tarafı yok. Daha çok şu cumartesi gündüz tvde oynayan çocuk filmleri tadında..İngiltere nin Avustralya yı sömürmesi genel çerçevesinde country tarzı bir aşk hikayesi diyebiliriz. Çok mu basitleştirdim bilmiyorum çünkü bayağı bir emek harcanmış kostümler mekanlar filan ama senaryo vasat diyebilirim. Nicole Kidman e büyük hayranlığım olmamasına rağmen bu filmdeki güzelliği kıyafetleri göz kamaştırıcıydı. Çok uzun bir film olduğu için izlemezseniz birşey kaybetmezsiniz kanımca. Imdb puanı da 6.6/10 bu arada:)

Fosforlu Cevriye / Tiyatro

Vee tiyatro sezonunu bu oyunla kapattık bu yıl... Şaka maka bir sürü oyuna gittim ve çok mutluyum bundan dolayı. Hemen hemen her hafta sonu bir oyuna gitmek insana taze kan veriyor doğrusu. Aynı bayat Amerikan filmlerinden, Tv'de aynı yüzlerden, aynı hikayelerden bıkanlar için tam bir ilaç tiyatro. Ha şunu da söyliyim tiyatroya gitmeden de aslında tiyatronun farklı olduğunu anlayamıyorsunuz. Amaan işte hepsi tv de var derseniz bu gizli dünyanın sınırlı seyircilerinden biri olma şansını kaybediyorsunuz demektir.
Geçelim oyunumuza. 2 saat 55 dk süren oyun adından da anlaşılacağı üzere Cevriye nin hikayesi...
Hepimizin filmlerden kitaplardan kulak göz aşinalığı bulunan bir oyun. Bense Fosforlu Cevriye hakkında şarkısı ve Türkan Şoray ın filmi dışında pek bir bilgisi olmayanlardanım. Ama oyunun gerek müzikal olması gerek uzun bir oyun olması gerek ismi dolayısıyla büyük beklentiyle gittim açıkcası..
Çok büyük bir kadro vardı.

Bu Da Benim Karım / Tiyatro



Uzun zaman oldu bu oyuna gideli ama yazamadım bir türlü. İsminden görüntülerinden etkilenip muhakkak eğlenceli sürükleyici bir oyun olacağını düşünüp gitmek istemiştim. Ki gerçekten öyleymiş...

Birbirini severek evlenen bir çiftin yıllar içinde nasıl aynı evin içinde birbirine adeta düşman, birbirini anlamaktan uzak, iletişimi dibe batırmış bir durumda olduğunu evli çiftlere çok tanıdık sahnelerle gözler önüne seriyor oyun. Sonra boşanmış bir kızı olan yeni komşunun evin erkeğini nasıl baştan çıkardığını erkeğin nelere aç kaldığını da görüyoruz tabi kaçınılmaz olarak:) Bunun gibi çok öykü gördük tanık olduk duyduk ama tiyatro sahnesinde bunu komedi olarak izlemek daha keyifli kuşkusuz...