Vee tiyatro sezonunu bu oyunla kapattık bu yıl... Şaka maka bir sürü oyuna gittim ve çok mutluyum bundan dolayı. Hemen hemen her hafta sonu bir oyuna gitmek insana taze kan veriyor doğrusu. Aynı bayat Amerikan filmlerinden, Tv'de aynı yüzlerden, aynı hikayelerden bıkanlar için tam bir ilaç tiyatro. Ha şunu da söyliyim tiyatroya gitmeden de aslında tiyatronun farklı olduğunu anlayamıyorsunuz. Amaan işte hepsi tv de var derseniz bu gizli dünyanın sınırlı seyircilerinden biri olma şansını kaybediyorsunuz demektir.
Geçelim oyunumuza. 2 saat 55 dk süren oyun adından da anlaşılacağı üzere Cevriye nin hikayesi...
Hepimizin filmlerden kitaplardan kulak göz aşinalığı bulunan bir oyun. Bense Fosforlu Cevriye hakkında şarkısı ve Türkan Şoray ın filmi dışında pek bir bilgisi olmayanlardanım. Ama oyunun gerek müzikal olması gerek uzun bir oyun olması gerek ismi dolayısıyla büyük beklentiyle gittim açıkcası..
Hepimizin filmlerden kitaplardan kulak göz aşinalığı bulunan bir oyun. Bense Fosforlu Cevriye hakkında şarkısı ve Türkan Şoray ın filmi dışında pek bir bilgisi olmayanlardanım. Ama oyunun gerek müzikal olması gerek uzun bir oyun olması gerek ismi dolayısıyla büyük beklentiyle gittim açıkcası.. 
Çok büyük bir kadro vardı.Çok çalışılmış çok emek verilmiş çok ter dökülmüş bir oyundu doğrusu... Danslar müzikler çok güzeldi. Zaten ödül almış dans ve müzik konusunda bu oyun. Amaa Cevriye karakteri beni tatmin etmedi doğrusu. Kendinden ışık saçan bütün erkeklerin gözünü kamaştıran bu yüzden "Fosforlu" denen bu kadının diğer dansçı kızlardan pek bir farkı yoktu doğrusu... Sanırım sesi güzel olduğu için seçmişler çünkü bol bol şarkı söylemek zorunda oyuncu müzikalde ki güzel söyledi... Hikayede insanı etkileyen yaralayan birşeyler vardı var olmasına ama etkileyemedi beni dokunaklı değildi konuşmalar inandırıcılığı yoktu Cevriye nin... E bütün oyun da onun üstünde dönünce artık son saat sıkılmadım desem yalan olur. Bazı yerler uzadı uzadı..
Cevriye nin akıl hocası olan madam da olmasaydı daha kötü yazabilirdim belki ama oyunculuğu şahaneydi. Karakteri canlandıran Nermin Uğur da zaten ödül almış 2008-2009 Sanat Kurumu En iyi kadın oyuncu ödülünü.
Diğer bir güzel tarafı da Fosforlu Cevriye şarkısının söylenmesiydi. İçime işledi doğrusu...
Ha Türkan Şoray filminin kitapla pek bir alakası yok aslında orjinal Cevriye hayat kadını olduğu için Sultan a göre değişiklik yapılmış olabilir filmde ama ben yine de oyunda da daha güçlü bir karakter beklerdim doğrusu. İzlenebilir bir oyun giderseniz pişman olmazsınız ama gitmezseniz de hayırlısı böyleymiş deriz:)
bir tiyatrosever blog bulmanın mutluluğunu yaşıyorum şu an :)
YanıtlaSilçok ortak oyun izlemişiz bu nedenle hepsine birer birer yorum yapmayı düşünüyorum :)
sezonun kapanması ve hatta devlet tiyatrolarının kapatılması gündemde oladursun sanırım Fosforlu bu sezon izlediğim müzikallerin en güzeliydi. Ben Kader İlhan'a hayranım namı değer Güllü :)nasıl gülmüştüm karnıma ağrılar girerek...
gerçekten çok keyifliydi, umarım sezonda tekrar bizlerle olurlar ve bir kez daha izleme fırsatı buluruz :)
çok sevindim beğendinize ben de burda olmanızdan çok mutlu oldum. umarı yeni sezonda da devlet tiyatrolarındaki oyunları tartışabiliriz. tam kavuştum derken kapatılacak olması beni çok üzüyor. umarım beklediğimizi gibi olmaz. tekrar hoşgeldiniz yorumlarınızı beklerim
YanıtlaSilhoşbulduum, sen de bana hoşgeldin :)
YanıtlaSilbeni de çok üzüyor ama umarım kapanmaz ve doyasıya izler, yazar, tartışırız
yorumlarım devam edecek ama hepsini bir anda yazıp bunaltmayayım seni ara ara yazmayı düşünüyorum :)
inşallah daha nice ortak seyrettiğimiz oyunlarda buluşuruz fikren de olsa... ha bu arada ben boğulmam:) istediğin kadar yaz beklerim
YanıtlaSil