6 Mayıs 2014

Hazdan Kaçan Kadınlar * Fidan Terzioğlu

Hazdan Kaçan Kadınlar

Fidan Terzioğlu
Okuyanus Yayın
2005
201 Sayfa

Bu kitabı geçtiğimiz yaz tatilinde almış bir kenara koymuştum. Kapağındaki yasak elma imgesi bana klasik aldatan kadın hikayeleri olarak gelmiş ve bu zamanlara kadar okumak için bir istek duyamamıştım. Ancak tamamen yanıldığımı anladım. Olumsuz önyargılarla başladığım kitabın içine girmekte ilk sayfalarda bile zorlanmadım... Yalnız bir kadının hikayesinde çok gerçek, içe dokunan cümleler yakaladım, yazarın zekasına çoğu zaman hayran oldum. Bence değeri bilinmeyen yazarlardan Fidan Terzioğlu... Çünkü ne ben kendisini bugüne kadar duydum ne de internette çok geniş bilgilerine rastlayabildim...

Kitap lokantada çalışan kendi dünyasında yaşayan bir kadının hikayesini anlatıyor. Kimi duygusal travmalar yaşamış ve bu yaralarını kendi parçası olarak kabul edip onlara şefkat duyarak yaşayan bir kadın... Her ne kadar kendini kabullense de bir yandan da içinde bir yerlere o kadar uzak... Ancak bir gün bir kadının patronları olarak lokantaya gelmesiyle bütün iç dengeleri sarsılıyor ve gerçeklerle yüz yüze gelmeye mecbur kalıyor... Kendi hikayesiyle benzer bir sürü hayatı görüyor en sonda. Hikayenin sonuna kadar bu gizemli kadının bangır bangır her şeyi açıklamaması ve kitaba yakışır şekilde naif ve asil bitmesi ayrıca da hoşuma gitti. Eğer bir yerlerde rastlarsanız bu kitaba bir şans verin derim...

Altını Çizdiklerim:

" Simsiyah bir boşluk vardı altımda. Kendimi bıraktığım anda beni yumuşacık saracağını, teslim alacağını, görmediğim her şeyi göstereceğini, bilmediğim her şeyi bildireceğini, sonsuza kadar alıp sarmalayacağını her nefesimde hissettiren boşluk, hiçlik, karalık, karanlık."

" Hayatta hiçbir şeye seninmiş gibi bağlanma" dedi. " Senin zannettiğin hiçbir şey senin değildir ve er geç elinden gidecektir."

" İyiyle kötünün aynı yerden geldiğini anlamış olduğu için."

" Haz olan yerde acı da vardır. Önce biri görünür, sonra öbürü. Bunu inkar edip kendini boşuna yormaktan vazgeç artık."

" Bir insanı tanımak için, yemek yerken seyredin onu.En gizli köşelerini keşfedersiniz. Yemekten haz almayan kişi, sevişmekten hiç haz alamaz. Gövdenin hazlarına yabancıdır. Yemekten uzak duran bir kişiye mi tutuldunuz? O kişiyi hemen terk edin.Boş hayale kapılmayan, size mutlaka hüsran getirir."

"Yokluğun en dibini görünce insanın içinde birdenbire yükselen güç, o nerden geldiği belirsiz ve sınırsız güç, o gücün verdiği baş dönmesi, o yüksek sarhoşluk, özgürlük duygusu, en büyük haz buydu işte."

Sevgiler

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her türlü soru, eleştiri, isteğinizi, görüşünüzü lütfen hakaret içermeyen cümlelerle yazın. Seve seve hepsine cevap veriyorum...