Dublörün Dilemması * Murat Menteş / Kitap

Bu kitabı okumaya başladığımda oldukça uzun bir inceleme yazısı yazmayı planlıyordum aslında. Çünkü çok tavsiye edilmiş, hakkında çok yorum yapılmış merak uyandıran bir kitaptı benim için. Ancak işler planladığım gibi gitmedi. Kitapta işaretlediğim yerler kayboldu:) O yüzden hemen başlıyorum kısa yoldan yorumlarıma...

 Kitabın kapağı merak uyandırıcı ve ismi de öyle... Ama sanırım hakkında hiç bir değerlendirme okumadan bir kitaba başlamak benim için daha iyi oluyor. Çünkü beklentim arttı açıkcası.

Aslında yorumlardan kitap hakkında pek bir şey de anlamadım. Konusundan pek bahsedilmiyor sadece heyecan verici, zekice kurgulanmış ,kelime oyunlarının çok olduğu, eğlenceli bir kitap olduğundan bahsediliyordu. Kimileri ise hayatının kitaplarından biri olduğunu...

 

Hayatımın kitabı olmadı bu kitap benim... Evet şimdiye kadar karşılaşmadığım bir yazım tarzı var yazarın. Hafif iğneliyici, arada mesajlar sıkıştıran, esprili, yerinde duramayan bir tarz bu. Aslına bakarsanız biraz da karikatür dergilerindeki yazıları hatırlatıyor.

Konusu ise ilginç... İki arkadaşın, birinin yüzünün maskesini yapıp kendini o kişiye dönüştürmekle dönüşen bir iş alanı kuruyorlar. Ve aşklarla, maceralarla karmaşık bir hikaye halini alıyor hikaye. Kimi yerlerinde güldürüyor; kimi yerlerinde insanların yalnızlığına , sahteliğine hissettirmeden değiniyor.

Ama hikaye yaratıcı olmakla beraber çok sağlam değil. Bu kitabın sağlam yanı üzerinde oldukça düşünülmüş cümleleri, araya sıkıştırılıveren bilgi dağarcıkları (ki bu durumu çok sevdiğimi söyleyemem kimi zaman bıkkınlık hissi verebiliyor) ve ne olacağını asla tahmin edemediğiniz bir akış...

Karakterlerin isimlerinin ilginç olması ve bir olayı anlatırken müziklerin arka planda çalması da yine değişik bir unsur. Hatta öyle ki kimi zaman okurken olayda bahsedilen müziği açıp dinleyerek okudum ve güzel müziklerle karşılaştım. İsterdim ki o müziklerin hepsini şu an tam buraya koymak ama elden ne gelir post it lerim kayboldu:)

Mutlaka okunması lazım gereken kitaplardan değil bana göre. Ancak değişik bir tarz okumak biraz da şaşırmak ve eğlenmek isterseniz okunulası... 

Ekşi sözlükteki şu yorumu da beğendiğimi söylemeden geçemeyeceğim:

"bundan birkaç yıl önce çok çok beğenilmesinden, ve özellikle sözlükte yerden göğe sığdırılamamasından dolayı deli gibi merak edip alıp kitabı okudum. kelime oyunlarıyla dolu, cin fikirli birinin kaleminden çıktığı bariz bir kitap. ama bu kadar.

bu kadar pohpohlanmasa, rastgele elime geçse eh idare eder deyip birkaç gün sonra unuturdum. ancak asıl eleştireceğim nokta bu kitabın okurları. "okuduğum en iyi kitap", "kitap bitmesin diye kabus dolu günler geçirdim", "birkaç senede bir tekrar okuyorum", "türk edebiyatının zirvesi." yapma sevgili okur, yapma. birkaç kelime oyunuyla, sayfalara serpilen bilgi kırıntılarıyla "iyi edebiyat" yapılmaz. bunlar bir kitabı nitelikli kitap kategorisine de sokmaz. okuyup geçersiniz en fazla. türk edebiyatının zirvesi diye nitelerken edebiyatımıza en büyük hakaretlerden birini yapmaktasınız.

akıcı bir kitap da değil. her yerde bilgi, kelime oyunu, yazarın istediği "vaaayy yazara bak sen" tepkisinin beklentisi kitabı akıcı kılmıyor. nitekim okuyup geçiniz. üzerinde bu kadar tantana yapılacak bir kitap değil.
(sadakatsiz, 15.08.2012 11:56)"

Sevgiler...