27 Temmuz 2015

Popom Olmadan Asla * Şişman Kız

Yeni bir haftaya başlarken dizüstü edebiyatından bir kitap yorumu yazmak bünyeme iyi gelir diye düşündüm. Umarım size de iyi gelir...
Şişman Kız ismini ilk kez twitter'da yazdığı şişmanlıkla ilgili komik cümlelerinden tanımıştım. Hepsi çok eğlenceliydi. Zaten twitterla meşhur oldu:)
Kitabının ismi de ilgi çekici kabul etmek lazım. Yıllar önce okuduğum Kızım Olmadan Asla kitabından esinlenerek Popom Olmadan Asla ismi verilmiş. Tabi ki ikisi taban taban tabana zıt kitaplar. Biri dram biri mizah yüklü bir kilo verme macerası...
Şişman kız öncelikle kilolarıyla barışık ve onlarla dalga geçme durumu var. Ama çoğu şişman kız gibi bu durumdan muzdarip...
Hikaye sevgilisinden ayrılmasıyla başlıyor sonra da diyet macerası ve hayattan dersler alınan bir son...
Çok kolay okunan, eğlenceli bir kitap. Ancak (bu "ancak" gelmeliydi), bir taraftan kendiyle dalga geçerken bir yandan mutsuz bir kız portresi çiziyor. Ancak bu mutsuz kızı fazla yansıtmıyor daha çok abartılı şekilde şişman geyiği yapıyor. Bu da yazarın samimiyetine biraz gölge düşürüyor bana göre. Kitap boyunca yazarın kendini gizleyerek başka biri gibi olmak istediği kişi gibi yazdığını düşündüm. Yani kilolarından rahatsız olmayan, sürekli bu durumda gülecek şeyler bulan... Satır aralarında ise bu kızın tamamen öyle olmadığını görebiliyorsunuz. Kitabın sonu da sonuca ulaşmadan havada kalmış gibi kalıyor. O yüzden kitapta aradığım şeyleri bulamasam da eğlencelik olarak okunabilir. Bu türde daha çok beğendiğim bir kitabı yakın zamanda yazacağım. İkisini aynı dönemlerde okuduğum için belki bu kitap biraz daha yavan geldi...


Bu da Ayşe Arman'la yaptığı röportajından bir bölüm:
"Önce ‘Şişman Kız’ı tanıyalım...
-Şişman kız benim!
Peki sen kimsin?
-Ben Yasemin Erkent. Ne anlatayım kendimle ilgili?
Her şeyi Yasemin, her şeyi...
-(Gülüyor) 85 kiloyum. Şişmanım ama mutluyum! Tabii kilomdan dolayı insanlar beni parmakla göstermezse. Garson, ‘normal kola’ istediğimde, “Diyet kola tercih edersiniz diye düşünmüştüm!” demezse. Beni suböreği yerken görenler, kötü kötü süzmezse...
İstanbullu musun?
-Hayır, Mersinliyim. 9 yaşımda İstanbul’a geldim. Geliş o geliş...
Hep şişman mıydın?
-Yok, 9 yaşıma kadar kara kuru bir şeymişim. Sonra tut tutabilirsen. Her sene üstüme üç, beş kilo daha eklendi. Çünkü yemeyi acayip seviyorum. Hiç üşenmem, iyi bir kurufasulye pilav için şehrin diğer ucuna bile giderim. Yemek benim için bir tutku. Beni mutlu ediyor!
Nasıl bir aile?
-Normal, sahici, birbirine bağlı bir aile. Varlıklı değil ama fakir de değil. Annem ev hanımıydı. Maalesef dokuz sene önce kaybettik. Babam da emekli. Birlikte yaşıyoruz.
Eğitim?
-Oyuncuyum ben. Sahne sanatları eğitimi aldım. Sanatla haşir neşir bir aileyiz. Büyük dedem şair ve güftekâr Mahmut Nedim Güntel. Dedem de yazı çiziyle meşguldü. Ben kendimi bildim bileli yazarım, bir yerlere atarım, öykü, hikâye, oyun...
Tiyatro?
-Üniversiteden sonra yaptım. Sonra dizilerde ve filmlerde oynadım. Komedilerde oynamaktan inanılmaz zevk alıyorum.
Peki Twitter’da ‘Şişman Kız’ diye hesap açmak nereden aklına geldi?
-Bir dönem baktım, istediğim roller gelmedi. “Evde boş boş oturacağıma, kendime Twitter’da bir hesap açayım” dedim. İşte o zaman çıktı Şişman Kız. Normalde de zaten bu şakaları yapıyordum. “E bari tweet olarak atayım” dedim.
Şişman bir kız asla başrol oynayamaz mı?
- Hayır, Türkiye’de oynayamaz. Yurtdışında şişman bir kız dizi yazıp, başrolünde oynayabiliyor. Çok da başarılı oluyor. Pek çok ödül alıyor. Ama burada mümkün değil. Tercih edilenler yirmi yaşındaki sıfır beden kızlar. Güzel ve güler yüzlü. Makineden çıkmış gibi. Renkli gözlü, zayıf. Hep aynı kalıpların kadınları. 
Peki sen şişman olduğun için pişman mısın?
-Baştan anlaşalım: Ben demiyorum ki herkes 150 kilo olsun. 150 kilo olarak mutsuz ve rahatsız olanlar ve kilo vermek isteyenler versinler tabii. Ama eğer senin öyle bir sıkıntın ve derdin yoksa, kilondan kime ne? Sen mutluysan, başkalarına ne? Ama işte öyle olmuyor. Büyük bir baskı var dışardan! Herkes, “Senin diyet yapman lazım!” diyor, akıl veriyor, eleştiriyor, küçümsüyor, yargılıyor, suçluyor. Şişmanlara karşı bir nefret var. Resmen ayrımcılık var. Şişmanlar da sanki şişman oldukları için özür diler gibiler. Ben öyle değilim, kendimle de kilomla da dalga geçebiliyorum. “Böyleyim abi var mı!” diyebiliyorum."
Röportajın devamı için tık tık

Kitabın twitter adresi:

Şişman Kızın twitter adresi:

Kitabı satın almak için :

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Her türlü soru, eleştiri, isteğinizi, görüşünüzü lütfen hakaret içermeyen cümlelerle yazın. Seve seve hepsine cevap veriyorum...