Kürk Mantolu Madonna kitabını kitap severlerden okumayan en azından duymayan kalmamıştır. Çok eski bir kitap olmasına rağmen hala çok satanlar listelerinde efsanesini sürdürüyor. Çok övülen, çok sevilen bu kitabı ben de kendi küçük kitap klübümüzde arkadaşımızın seçimiyle okumuş oldum.
Kitap kapağı neden böyle siyah beyaz görünüyor derseniz, bu sefer e- kitap okuyucumdan okumayı tercih ettim. Çok kitabı olanlar için dijital bir depolama ve okuma aygıtı kendisi. Bilmeyenler için şurada aygıtla ilgili eski bir yazım var. Ancak ilgilenen olursa daha detaylı yazmayı düşünüyorum çünkü alalı baya oluyor...
Kitaba dönecek olursak...
Kitap o kadar çok övülmüştü ki, belki çok büyük bir beklentiyle okumaya başlamam benim açımdan olumsuz bir durum oldu. Çünkü beklentilerimi karşılayabildiğini söyleyemeyeceğim. En azından hikayesi...
İçine kapanık bir karakter, yoğun ve takıntılı sayılabilecek bir aşk ve hüzünlü bir son...
Belki bir çok kitapta, filmde karşılaştığımız hikayelerden biriydi... Sonunu tahmin edebileceğiniz türden... Belki bu kitaptan örnek alınan çok eser verilmişti bilemiyorum.
Ancak yine de hikayenin anlatılış biçimi yazarın ustalığını ele veriyordu.
İçine kapanık karakter olarak bahsettiğim Raif'in aşkı tüm zayıflıkları, eksik kalmış yönleriyle kişiliği ortaya serilmişti. Kesinlikle aşk uğruna kendini harcayan bir "kahraman" gibi gösterilmemiş, abartılmamıştı. Bu yönden insanın iç dünyasını olanca çıplaklığıyla bize göstermesi hayran olduğum noktalardan biri oldu.
Kitabın az ve öz ise olması en başarılı yanıydı. Usta bir kalemden çıktığından hiç bir paragrafına "şu çıkarılmalı ya da şu eklenmeliydi" diyemedim.
Ancak yine hikayeye dönersek sonlarına doğru artık hikayenin çözüm noktasını tahmin ettiğimden midir nedir çok büyük etki yaratmadı bende... Yine de kitabı kapattığımda edebi bir eser okumanın keyfine vardım...
Altını Çizdiklerim:
- " Onun yaşadığı yerde yaşamak, onun gibi yaşamak demek değildi... Bunu zannetmek için pek saf ve ancak benim kadar gafil olmak lazımdı."
- " Zaten muhitimden uzak duruşumun vahşiliğimin bir sebebi de kitaplarda tanıştığım ve benimsediğim insanları muhitimde bulamayışım değil miydi."
- " Dünyada bana hiç bir şey, tabiattan melül bir insanın zorla gülmeye çalışması kadar acı gelmemiştir."
- " Bu yaşıma kadar mevcudiyetinden bile haberim olmayan bir insanın vücudu birden bire benim için nasıl bir ihtiyaç olabilirdi? Fakat bu hep böyle değil midir? Birçok şeylere ihtiyacımı ancak onları görüp tanıdıktan sonra keşfet miyiz?"
Sevgiler
Beğenerek okuduğum kitaplardan biridir. Bazı kitapların çok övülmüş olması malesefki hayal kırıklığına sebep oluyor.
YanıtlaSilEvet yine de güzel:)
SilKesinlikle muhtesem bi kitapti. kitabin sonuna gelince icinizde tuhaf bi burukluk hissediyorsunuz
YanıtlaSil