Tiyatro oyunlarını seyretmeye her hafta gitmeye çalışsam da her hafta yazamıyorum bu aralar. Bu yüzden de gittiğim oyunlar biriktikçe birikiyor. Yazmak için gerçekten zihnimde tutmaya çalışıyorum oyunları ki bu yazmaktan daha zor oluyor. Her ne kadar oyunun hikayesini, dekorunu vs aklıma tutsam da bana tattırdığı duygular bir süre sonra silikleşmeye başlıyor. O yüzden bundan sonra tiyatro ve kitap yazılarımın arasını uzun tutmamaya çalışacağım.
Bu sezon gittiğim oyunlardan biri de İstanbul Devlet Tiyatro sunun sahneye koyduğu Lütfen Kızımla Evlenir Misiniz? isimli oyundu. Oyunun yazarının Muzaffer İzgü olduğunu görünce bileti almak için acele ettim ve gülme beklentisiyle gittim oyuna...
Oyunun hikayesi şöyle açıklanıyor:
"Eşini kaybetmiş ve tüm gayesi gözlerini kapatmadan önce kızını evlendirmek olan bir anne ve hayatın sıradanlığına kendini bırakmış mutsuz, umutsuz bir kadın. Ismarlama evliliklerin dayatılmasıyla kendisine karşı daha da hırçın davranan kızıyla annesinin komik öyküsünün anlatıldığı oyun, aynı zamanda “evlilik” meselesinin toplumsal hayattaki yerini de komik bir dille sorgulayıp bu noktadaki çarpıklıkları gözler önüne seriyor. "