Bir kaç oyunu kaçırmıştım ancak bu oyuna bilet alabildim sonunda. Uzun zamandır hiç bir araştırma yapmadan gittiğim ilk oyun olduğu için garip bir histi. Oyunun isminden bile bir anlam çıkaramadım haliyle:) Oyunun ismi Dolores Claiborne... Bir kadının ismi bu. Konusu ise şöyle:"Bir taşra kızı, Joe St George ile savunmasız ve bir telaşla başladığı hayatında; her ne yaptıysa çocuğuna duyduğu en güçlü ve öldürücü sevgiyle yapıyor ve sonunda bu dünyaya dayanabilen en esaslı cadı Dolores Claiborne’e dönüşüyor. Ama hayat öyle nasıl olurdu, böyle nasıl olurdu diyerek geçmiyor. Sabırla zamanı kolluyor… Aynı mağarada yan yana asılı yarasalardan bir diğeri Vera Donovan .
Ama şansa bak! Emekli bir dedektifin bulmacaya yeniden dönüşüyle bütün yaşananlar derinlerden su yüzüne çıkıyor."
İşin içinde Stephen King olunca ortaya baltanın, karanlık kuyuların çıkması doğal oluyor ancak oyunun esas unsuru korku değil. Bir kadının hayat mücadelesi ve ona şiddet uygulayan alkolik kocasına karşı kızını korumak için verdiği mücadele...
Yıllar önce zengin bir kadının yanında hizmetçilik yapan Dolores kadının ölümüyle suçlanır. Emekli dedektif bu dosyayla ilgilenmeye başlar ve aslında Dolores in yaşamından bambaşka acılarla dolu bir hikaye çıkar...
Alt sınıftan bir kadının severek evlendiği kocasıyla nasıl cehennem dolu günler yaşadığını ve kızını korumak için nasıl "cadı" bir kadına dönüşmesi gerektiğini izliyoruz... Her yerde olan kadına şiddet bu sefer de King in doğrudan anlatımıyla karşımıza çıkıyor. Ama oyunun sürprizi bu değil... Tahmin ettiğim bir sorunla daha karşılaşan Dolores bu durumla nasıl başa çıkacaktır onu merak ediyoruz 2 saat 15 dakikalık bu oyunda...
Filmi de olan bu hikayenin tiyatroya aktarımı sırasında da yine bir film seyrediyormuşum gibi hissettim. Tabi ki yine Amerikan diyalogları vardı. Ancak oyunun gidişatının çok dolandırmadan uzatmadan dramatize etmeden doğrudan olmasını sevdim. Bu şekilde daha etkileyici olduğunu düşünüyorum her zaman. Ama yine de hikayede bahsettiğim o süpriz sorun konusu hakkında izlediğim bu 3. tiyatro oyunu oldu. Sanırım insanların aklına gelen en acıklı problem bu her zaman. Bu acıklı konu kıtlığı dışında oyunda hoşuma gitmeyen bir şey olmadı.
Oyunun yönetmeni ise oyun hakkında şunları söylemiş:
"Bütün bu olaylar oyunda ‘kadın’ temasının altında gelişiyor. Kadın haklı mı değil mi bunu sorgulayacağız. Dolores, onu cadılaştıran kocasına karşı direnmeye, ölüme kadar mücadele etmeye başlıyor. Bir şekilde bu olayların içinden çıkması gerek. Başka da çaresi yok. Cadılaşmak, tırnaklarını çıkarıp çocuklarını ve kendisini korumak zorunda. O da kocasıyla gerilimli bir mücadeleye girişiyor. Mücadelede doğaüstü olaylar, gerilim ve dram iç içe geçecek. Ayrıca hikaye güneş tutulması esnasında yaşanacağından bu tutulmanın insanlara etkileri de hikayede yer alacak.”
Filminde Dolores i çok sevdiğim oyuncu Kathy Bates oynuyor. Eminim hakkını vermiştir rolün. Filmi seyretmedim ama ımdb puanı: 7.2/10. Filmi de böyle bir şey merak edenlere:
Bu mevsimde yapılabilecek en güzel şeylerden biri tiyatroya gitmek eğer bu oyun şehrinize gelirse düşünerek geçireceğiniz keyifli dakikalarınız olacaktır.
İyi Seyirler
bu sezon izlediğim en güzel oyun
YanıtlaSilNe güzel o zaman:) Bu sezon 6 oyuna gittim ama en sevdiğim 33 varyasyon oldu.
Sil